Bugünlerde vatandaş soyup soğana çeviren birden fazla sektör ve bu sektörlere bağlı kişiler, neredeyse bir çete gibi örgütlenmiş durumda. Ve bu yardımın en acılarının yanı, vatandaşın tüm bunların karşısında sessiz kalma zorunluluğu yok. Bir yandan doktorlar, diğer yandan okul kıyafeti giymek, yayın evleri, esnaflar… Listeden uzaklaşıp gidiyor. Peki bu çalına neden kimse "dur" demiyor?
Vatandaşı zor durumda bırakan en büyük sorun, denetimsizlik. Her sektörün üzerine düşen sorumlulukları düzgün bir şekilde yerine getirmemesi ve denetim biriminin yetersiz kalması, adeta bir fırsat kapısı oluşturuyor. Kamu hizmetlerinden sağlık sektörüne kadar denetim eksikliğinden yararlananlar, halkın cebine gözü dikmiş durumda.
Sağlık sektörünün bu aksama sisteminin belki de en acı örneklerinden biri. Doktorlar ve hastaneler, vatandaşın sağlık çözümlerini fırsata çevirerek yüksek tedavi tedavileri sunuyorlar. Muayene ücreti bir yana, tedavi süreci ek masraflar, cihazlar, özel hastanelerdeki yüksek ücretler derken, halkın cebinde para kalıyor. Sağlık gibi hayati bir konuda bile bu denetimsizlik devam ederse, vatandaşın artık güvencesi kalmayacaktır.
Eğitim sektöründe durum farklı mı? Elbette hayır. Okul zamanı geldiğinde, evde yeni bir bozulma kapısı açılır. Yayın evleri ve kırtasiye sektörü, okul dönemi öncesinde adeta fiyatlarını iki çıkarıyor. Okul kitapları, yardımcı kaynaklar, defterler, kalemler, çantalar... Hepsi, olması gerekenin çok üzerinde satışa sunuluyor. Aileler, kısa süreli eğitimini aksatmak için bu astronomik fiyatların ödenmesi gerekiyor.
Üstelik okul kıyafetleri de ayrı bir muamma. Özel okulların dayattığı üniforma seçimi ile birlikte, tek tip kıyafet şeytanYok.
Bir başka cephede ise esnaflar var. Vatandaşın günlük alışverişinde karşılaştığı fiyat oyunları, esnafın vicdanını sorgulatır nitelikte. Hangi ürün
Peki vatandaş ne yapıyor? Mecburen boyun eğiyor. Çünkü hiçbir alternatifi yok. Fiyatlar yüksek olsa da, mal ve hizmet almak zorunda. Bu çaresizlik, sistemin daha da büyümesine ve halkın cebindeki paranın tamamen sömürülmesine neden oluyor.
Vatandaş her gün yaşıyor, ancak ne siyasetçiler ne de bu duruma müdahale ediliyor. Bir yerde herkesin bu durumunun bilinmesi ama kimsenin sorumluluğu almıyor. Yetkililerden beklenen ise açık: Denetimlerin sıkılaştırılması, fiyat spekülasyonlarının önüne geçi
Yukarıda saydığım tüm bu bozulmanın ortak noktası denetimsizlik . Denetim yapılmadığı sürece, fırsatçılar her şeyin maliyetini kanını e
Sevgilisi vatandaş, sesini çıkar. Hakkını aramaktan çekinme. Yetkililer, buDenetimsizliğe dur demek bizim kontrollerimiz.
Saygılarımızla…