9044,64%-7,81
37,64% 0,04
40,49% -0,51
3679,50% -0,62
5959,84% 0,14
TÜİK tarafından açıklanan veriler, Türkiye’nin iş gücü piyasasında kaydedilen önemli iyileşmeleri ve hükümetin ekonomi politikalarının başarılı bir şekilde sonuç verdiğini gösteriyor. Aslantaş, işsizlik oranının %8,7’ye gerileyerek son 12 yılın en düşük seviyesine ulaşması ve istihdamın rekor düzeyde artması gibi gelişmeleri vurguluyor. İşsizlik oranındaki bu düşüş, Türkiye ekonomisinin büyümesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Ekonomideki büyüme, özellikle sanayi, hizmet ve inşaat sektörlerinde istihdam artışına yol açmıştır. Kamu ve özel sektör işbirliğiyle uygulanan teşvik politikaları, girişimcilik destekleri ve yatırım teşvikleri iş yaratma sürecini hızlandırmış ve iş gücü piyasasında olumlu bir etki yaratmıştır. Hükümetin sağladığı bu destekler, işsizlik oranının düşüşünü sağlamakla kalmamış, aynı zamanda istihdamda kaliteyi artırmaya da katkı sağlamıştır.
İstihdam edilenlerin sayısının bir önceki yıla göre 988 bin kişi artarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşması dikkat çekicidir. Bu artış özellikle sanayi ve üretim sektörlerinde belirgindir. Üretim artışı, yeni iş alanlarının açılmasına ve sektörel çeşitlenmeye yol açmış, bu da istihdamı olumlu yönde etkilemiştir. Aynı zamanda, turizm, perakende ve inşaat gibi diğer sektörlerde de büyüme yaşanmış, dolayısıyla bu alanlardaki istihdam da artmıştır. Aslantaş, bu gelişmelerin Türkiye'nin üretim kapasitesinin ve iş gücü piyasasının güçlendiğini gösterdiğini belirtiyor. Gebze ve bölgesi gibi sanayinin yoğun olduğu bölgelerde, bu olumlu gelişmeler daha da belirginleşmektedir. Gebze ve bölgesi, Marmara Bölgesi'ndeki sanayi üretiminin önemli merkezlerinden biridir. Buradaki büyük ölçekli işletmeler, yüksek iş gücü talebini beraberinde getirmiştir. Gebze Ticaret Odası Başkanı Aslantaş, yerel sanayinin güçlenmesi ve yatırım çekme stratejilerinin, bölgedeki işsizlik oranlarını önemli ölçüde düşürdüğünü vurgulamaktadır. Gebze’deki sanayi altyapısının geliştirilmesi, sadece istihdam artışını sağlamakla kalmamış, aynı zamanda bölgenin ekonomik dinamiklerini de güçlendirmiştir.
İstihdam edilen kişilerin sektörel dağılımı da dikkat çekici bir başka noktadır. Geçen yıl tarım sektöründe 4,8 milyon kişi, sanayi sektöründe 6,7 milyon kişi, inşaat sektöründe 2,2 milyon kişi ve hizmet sektöründe ise 18,9 milyon kişi istihdam edilmiştir. Bu veriler, Türkiye’nin iş gücü piyasasının çeşitlendiğini ve daha fazla sektöre dayalı istihdamın arttığını göstermektedir. Özellikle hizmet sektörü, en büyük istihdam oranına sahip sektördür. Her ne kadar işsizlik oranındaki düşüş ve istihdamdaki artış olumlu gelişmeler olsa da, Türkiye'nin iş gücü piyasasında karşılaştığı bazı zorluklar devam etmektedir. Genç işsizlik oranı ve kalifiye iş gücü eksiklikleri hala önemli sorunlardır. Ayrıca, bölgesel eşitsizlikler de önemli bir engel teşkil etmektedir. Bu sorunların çözülmesi için eğitim sisteminin iş gücü piyasası ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirilmesi, gençlerin mesleki becerilerinin artırılması ve kadın istihdamının teşvik edilmesi büyük önem taşımaktadır. Dijitalleşme ve teknolojik gelişmelerle birlikte bazı sektörlerde iş gücü dönüşümü yaşanırken, yeni mesleklerin ortaya çıkması istihdam piyasasında değişikliklere yol açmaktadır. Türkiye'nin dış ticaretinde de önemli bir başarı söz konusudur. 2002 yılında 36,1 milyar dolar olan mal ihracatı, geçen yıl 7,3 kat artarak 261,8 milyar dolara ulaşmıştır. Aynı dönemde hizmet ihracatının ise 115,2 milyar dolar olduğu belirtilmiştir. Bu veriler, Türkiye'nin ekonomik büyümesinde dış ticaretin ve ihracatın önemli bir yer tuttuğunu gösteriyor. Bakanlık tarafından ihracatçılara sağlanan destekler ve ticari diplomasi faaliyetlerinin de ihracat başarısını artırdığı ifade edilmiştir.
Bir diğer dikkat çeken gelişme, cari işlemler açığının 2023 yılına göre 10 milyar dolar seviyelerine inmiş olmasıdır. Cari işlemler açığının GSYH içindeki payı ise %0,8'e gerileyerek önemli bir azalış göstermiştir. Bu da Türkiye'nin dış ticaret dengesini iyileştirmeye başladığını ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlamak adına önemli bir adım atıldığını gösteriyor. Türkiye'nin iş gücü piyasasında son yıllarda yaşanan bu olumlu gelişmeler, genel ekonomik güçlenmenin ve büyümenin bir göstergesidir. Ancak, sürdürülebilir bir istihdam artışı sağlamak için uzun vadeli ekonomik politikaların uygulanması, iş gücü piyasasında denge sağlanması ve tüm vatandaşlara fırsatlar sunulması büyük önem taşımaktadır. Hükümetin ekonomik programları, ihracat destekleri, yatırımlar ve sanayiye dayalı istihdam politikaları ile Türkiye, güçlü bir ekonomik yapı kurma yolunda ilerlemektedir.
